
CANIN SAĞ OLSUN...
14 Agustos 2022 09:32:45
CANIN SAĞ OLSUN...
İlk izlenim çok önemlidir. İlk iki dakika kocaman bir yüreği var sanırsın . Sonra bir ömür o yürekte ilk iki dakikayı ararsın.
Şimdi kimler için üzüldüğümü düşünüyorum da, şu yüreği yerinden çıkarıp atmak geliyor içimden...!
Kendime olan kızgınlığım, onlara olan sevgimden nedense hep daha fazla...! Umutlarımı bir adım öteye taşımak için onlara yüklediğim anlam, onların yüreklerinden çok daha ağırdı...! Ya onlar bu yolun yabancısıydı, ya da ben bu yolda kime güvenip kime güvenememeciğimi bilemeyecek kadar acemi...!
Artık benimde bu yolu yüreğim kaldırmıyor, ve içi karmakarışık...! Benden güven duygusunu aldıklarından beri, her türlü sahteliğin yüzüne tüm acılarımı kusasım geliyor..
Hiç özlemedin mi beni...Yani hiç göresin de mi gelmedi.?
Canın sıkılmıyor mu hiç bensiz.?
Yanımda olmak, Dizlerime uzanmak, gözlerime bakmak ceylan gözlüm demekte mi istemiyorsun. Seninle sohbet etmek bile yetiyor derdin ya hani, sohbet etmeye dertleşmeye de mi ihtiyaç duymuyorsun.
Seviyorum sözünü de mi duymak istemiyorsun..?
Hani nefesini keserdim öperken,
Hani canına can katardım gülerken....!
Doğruyu söyle; Özlemedin mi..?
Hiç şuradan çıkıp gelir diye; Yollarımı da mı gözlemedin? Arar mesaj atar diye telefonlara da mı bakmiyorsun.
Öyle olsun iki gözüm öyle olsun
Özlemedin demek ki. Ne diyeyim
CANIN SAĞ0LSUN...
Sana yapılmasını istemediğin bir seyi başkasına yapma... Üstelik bir zamanlar sana yapılmış ve canın yanmissa unutamiyorsan hiç ama hiç yapma... Sonra ebedi yanarsın... Hem bu dünyada hem öbür dünyada.
Bazı şeyler hiç geçmiyor.
Bazı acılar,
Bazı yaralar,
Bazı yaşanmışlıklar.
İçinde kalıyor, bir yerlerde duruyor yer, zaman, mekan ayırt etmeden hep seninle ve canını yakıyor. Ne halden anlama, ne biraz olsun kibarlık var, biniyor da biniyor tepene adabı muaşeretten nasibini almamış acılar.
Geçmesi gereken o kadar çok şey var ki! Mesela zaman, mesela geçmiş ama dönüp bakıyorsun ne zaman geçmiş ne de "geçmiş." Oysa nefes almaya ihtiyacın var; Atmosfere de taşınsan kar etmiyor, geçmesi gereken "geçmiş" bir türlü geçmiyor ve düğümleniyor boğazına nefes aldırmıyor. Mutluluk diye bir şey yok bence! Mutlu olduğuna inanmak var. Bir de ümit etmek var. Ve iyi ki var. Yoksa hiç iç açıcı değil "elimizde kalan dallar" ve onca iyi niyetimize rağmen avucumuzda ki kocaman-kocaman "sıfırlar!"
Hani sıfır etkisiz elemandı? Madem öyle; hayatımıza nasıl bu denli etki edip, hayal kırıklığı yaşatıyor gözümüzde "sıfırlananlar."
"-Neyse... Üzülebiliriz, kırılabiliriz ama hiçbir zaman yenilgiyi kabul edip; sendelememizi bekleyenleri güldürmeyeceğiz. Anlaştık mı?
Duyamadım. Anlaştık mı? Hadi kahve içelim". Cihad KÖK