
Çalışmadan para alan öğretmenler(?)
18 Mart 2023 10:30:40
MUM IŞIĞINDA
Çalışmadan para alan öğretmenler(?)
2013-2021 yılları arasında, kara elmas diyarındaki 2 farklı okulda uzman elektrik öğretmeni ve okul müdürü olarak görev yaptım.
2021 yılının eylül ayında, ilçe milli eğitim müdürlüğünün baskıları, mobbingleri (yıldırı), dikta özlemlisi sahte sarı sendikaların vasat üyelerinin iftiraları sebebiyle emekliye ayrılıp özel sektöre ait bir kolejde çalışmaya başladım...
Yaklaşık 1,5 yıldır özel okulda huzur içinde görev yapıyorum. Burada siyaset ağalarının, sahte güdümlü sendikaların, hiçbir sınavı kazanamadığı halde milli eğitim müdürü yapılmış şahısların ve görevini tam yapmayan öğretmenlerin yıpratıcı etkisi yok…
Karadeniz’in incisi ilde görev yaptığım meslek liselerinde kimi öğretmenler ders dışı egzersiz (DDE) çalışmasında görev almak için okula dilekçe veriyorlardı. Satranç, futbol, tiyatro, kütüphane, şiir, maket uçak vb. ile ilgili olarak kurslar vermek istediklerini, bunun karşılığında da haftada 6 saat, ayda 24-30 saat ek ders ücreti almak istediklerini iletiyorlardı.
Gerekli koşulları sağlayan öğretmenlerin kursları açabilmesi için ön onayı veriyordum. Bu talepleri ilçe milli eğitim müdürlüğü de tetkik edip onaylayarak kursları başlatıyordu. Eylül-ekim aylarında başlayan kurslar normal ders saatlerinin dışında ya da hafta sonları icra ediliyordu.
7 yıl zarfında 20 kadar öğretmenin ders dışı egzersiz çalışmalarını layıkıyla yapmadığını tespit ederek kursları kapattım. Bundan dolayı çalışmadan para almaya alışmış kimi öğretmenler sahte sarı sendikaları üzerinden iftira ve baskı çalışmalarına başladılar. Yerel medya görünümlü, gazeteci olmayan kişilerin çıkardığı, tetikçi gazetelere şahsımı karalayıcı haberler yaptırdılar.
Haftalık olarak basılan etkisiz bir yerel gazeteyi mahkemeye verdim. Duruşmada hakim “İdareci Ali Özdemir hakkındaki iftira içerikli yayınları hangi kaynaktan öğrenerek yapıyorsunuz? İnsanlara iftira atmanın cezası 2 yıldan başlıyor” dedi. Gazeteci görünümlü tetikçi bir süre yutkunduktan sonra bu bilgileri bana …….. adlı sendika veriyor” dedi.
Duruşma tutanağının bir kopyasını alarak bunu okuldaki öğretmenlere, ilçedeki amirlere sundum. İftiracı yapılar bir daha yalan haber yaptırmaya cesaret edemediler.
Özet olarak, kömür diyarındaki iki okulda çalışan, değerli gördüğüm öğretmenlerden; çalışmadan para almayı çok seven bazı kişilerin DDE açıp, hiç kurs yapmadan ücret almayı sürdürdüklerini öğrendim.
Bu ülkenin gariban halkının vergilerinden oluşan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesindeki kaynakların iş yapmayanlara aktarılması noktasında ilgili amirlerin daha titiz denetimler yapmasının lazım geldiği kanaatindeyim.
Ülkemizde eğitimin kalitesi artmadan refaha ermemiz zordur. Öğretmenliğin itibarını yere serenlerin ayıklanması şarttır...
Marketlerdeki acımasız soygun...
8 Mart günü yaygın olarak bilinen bazı marketlerin meyve-sebze fiyatlarını bizzat mekanlarına giderek ya da web siteleri üzerinden derledim. Ortaya acımasız bir soygun çıktı. Takdiri sizlere bırakıyorum.
Ülkemizde halka gıda vb. satışı yapan, büyük boyutlu 20 kadar market zinciri var. Bunların tümü ürünleri iç ya da dış pazarlardan alıyorlar. Personele ödedikleri maaşlar asgari ücret seviyesinde seyrediyor. Hepsi de aynı derecede elektrik, gaz, su, internet, servis, yemek masrafı yapıyor.
Sattıkları ürünlerde hemen hemen aynı. Bu koşullara rağmen marketlerdeki fiyat uçurumu serbest pazar söylemiyle açıklanamayacak seviyede farklı.
Bu ülkenin insanları zaten kıt kanaat geçiniyor. Medya halkın sesi olup fahiş fiyatlarla satış yapan yerleri teşhir etmelidir.