
mehmetdemirci.14@gmail.com
BEN SANATTAN ANLAMAM BAŞKAN!
31 Agustos 2020 12:25:44
KARADENİZ RÜZGARI
BEN SANATTAN ANLAMAM BAŞKAN!
Ordu Büyükşehir Belediyesi şehirdeki 15 Temmuz Demokrasi Meydanına Türk büyüklerinin büstünü koymak istiyor.
Ertuğrul Gazi’nin büstü ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisinde rol alan Engin Altan Düzyatan’ın büstü olduğu ortaya çıkıyor.
Aynı durum Bilecik Belediyesi içinde geçerli;
Ertuğrul Gazi Müzesine, Ertuğrul Gazi diye Engin Altan Düzyatan’ın heykelini koyuyorlar.
Bayıra karşı düz yatır beni, tırmala beni, kaşı beni...
Ne diyeyim Başkanım; ‘Ben sanattan anlamam!’
***
Bolu Belediyesi de ilk fırsatta 15 Temmuz Demokrasi Meydanını ortadan kaldırıyor,
Ortadan kaldırdığının ortasına bir kuş konduralım diyorlar.
Kuş Ecevit’in mi, Deli Emin’in mi? diye araştırırken,
Demokrasi kuşu olduğu ortaya çıkıyor.
Kuş bir anda uçuyor, Fırka Tepesine konuyor.
Temel uçmuş ama konamamıştı,
Bizim kuş Kültür Parka konmayı başarıyor.
Kültür? Ne garip isim!
Nereden aklıma geldiyse, güzel bir Giresun türküsüdür;
Tut kayadan at beni/İn aşağı tut beni,
Akşamdan uykusuzum/Nenni et uyut beni...
Ne diyelim Başkanım; ‘Ben sanattan anlamam!’
***
Yetmiyor;
Karacasu yoluna kavşağa 400 bin liraya yaptırılan
Soyut bir Anka Kuşu heykeli konuyor.
Başkan Özcan suyu baştan kesme gayretinde;
‘Buna ucube derlerse, ben de sanattan anlamıyorsunuz derim’ diyor.
Ne diyeyim Başkanım; ‘Ben sanattan anlamam!’
***
Bu topraklarda yaklaşık 150 sayı sanat dergisi çıkarttım.
Genel Yayın Yönetmenliği, Editörlük yaptım.
Sırf Bolu’da; 45 sayı Sanat Sokağı Dergisi, 4 sayı Topuk Sesleri Dergisi...
Ben sanattan anlamam Başkanım ama sanırım Sartre’de okumuştum;
‘Sanatın bir felsefesi olmalı.’
Pazar Pazar dolaşıp makarna dağıtıyorsun.
Ata buğdayı İza,
Kavşağın 200 metre aşağısında İza değirmeni, yöresel ürünler pazarı ve kafe yapıyorsun.
Alkışı ve takdiri hak ediyor.
O kavşağa İza buğdayı kompozisyonuyla bir heykel yapılsaydı.
İşte o zaman sanatın felsefesini yaşatmış olurduk.
Belli ki hayallerimiz Kaf dağının ardında.
Ulaşmak için Anka kuşu gerek.
Duamdır;
Phantaso Efendiniz sizi kutsasın...
Geçelim; ‘Ben sanattan anlamam!’
***
.../..
Çok sevdiğim bir dostum;
‘Vebal altındasın Mehmet’ dedi.
‘Sen bizim sesimizdin, kahramanımızdın.
Yazılmayanı yazan, gözünü budaktan ayırmayandın.
Allah için susmayandın. Sana ne oldu böyle.
Muhammed Emin Demirkol’a kardeşim diyorsun, seviyorsun diye susuyorsun!
Yapılan onca hatayı görmezden geliyorsun...’
Başım önüme düşüyor,
Yer yarılsa yerin dibine girsem, kimseler görmese beni.
Elimi yüreğimin üzerine koyuyorum.
Yüreğimin tam ortasına bir delik açılıyor, kanıyor...
Ne yapsam, ne sarsam da durdursam kanayan yaralarımı!
***
45 yaşımda ilk kez hastaneye gittim.
Şekerim 272’ye çıkmış!
Doktorun; ‘soyun ve uzan’ deyişindeki şaşkınlığıma,
Hemşire hanımın tebessümü gözümüm önünden gitmiyor.
Başka bir yazıda anlatırım.
10 gündür ot yiyorum.
Belediyenin kesmediği otları koklaya koklaya eve gidiyorum.
Kanepeye uzanıp, gözlerimi yumuyorum;
Kulağım da Bir Çayeli türküsü;
Geldi ayriluk vakti/Gene deşildi yürek
Ot yesam yaylalarda/Bana ne lazim börek